Admin Admin
Mesaj Sayısı : 151 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 08/06/07
| Konu: BOB MARLEY Salı Haz. 12, 2007 6:25 pm | |
| Ne derseniz deyin,o bir kahraman…3.Dünya Ülkesini ve müziğini ama öyle, ama böyle tüm dünyaya tanıtan biri…36 yaşında deri kanserinden kaybettiğimiz,bu hafta 60.doğumgünü kutlanan Reggae kralı Bob Marley’in öyküsüdür bu…
6 Şubat 1944 de Jamaika / Rhoden Hall’de doğdu Robert Nesta Marley… Annesi 18 yaşında Cedella Booker ,babası 50 yaşında kaptan Norvan Marley’di.Köyleri “Nine Mile” Jamaika’nın güzel dağlarının yamaçlarında küçücük bir köydü. Sık sık denize çıktığı için çok az beraber oldu babasıyla..O dönem Jamaika’lılar için başkent Kingston hayallerin kentiydi…İlk fırsatta kapağı Kingston’a atıyorlardı oturdukları köylerden..Marley ailesi de öyle yaptı,hem iş, hem gelecek umuduyla..Başkentin batı yakasında Trenchtown’a yerleştiler.Lağımın ortalığa aktığı bir kenar semtti burası…Bab’un en yakın arkadaşı müziğe tutkun Nevile O’Riley Livingstone –Bob’un taktığı isimle Bunny-‘du..İki genç sadece futbol oynamakla kalmaz,parazit yapan radyodan fırsat buldukça Amerikan istasyonlarını dinlerlerdi. Özellikle Ray Charles ,Fats Domino,Curtis Mayfield ve Brook Benton’u…Aynı zamanda o dönem Jamaika’nın en popüler vokal grubu Drifters ve solistleri Ben E.King ile de dirsek temasındaydılar…The Impressions ise favori grubundaydı...
Müzik aşkı okulu bıraktırdı Bob’a…Gündüzleri bir dükkanda çalışıyor,akşamları da gençlere müzik dersleri veren Joe Higgs ‘e takılıyordu…3.caddedeki Higgs’in evi adeta gençliğin buluşma yeriydi.Marijuana eşliğinde burada armoni dersleri yanı sıra nefes tekniğinden nota yazmaya kadar çok şey öğrendiler. Ve Peter Tosh’la tanıştılar... Plak Prodüktörü Leslie Kong Bob’u stüdyoya soktu ve bugün bile çoğu kişinin bilmediği “Judge Not”plağını çıkarttı. Tabii plak bir ilkti ve hiç satmadı…Bu Bob’u daha da hırslandırdı ve iki arkadaşı ile birlikte grup kurmaya yöneltti..Bunny ve Peter zaten dünden razıydı…Grup önce The Teenagers ,daha sonra Wailing Wailers adıyla kurulurken davulda Junior Braitwaite yer alıyordu…İki de vokalistleri vardı:Beverly Kelso ve Cherry Smith…
Dönem ska müziğin en etkin olduğu dönemdi…Ska müziğine Afrikalının ruhu ve New Orleans stili R&B yi koydular ve Reggae’yi yarattılar.İlk plakları “Summer Down “1963 yılında piyasadaydı.Jamaika listelerine tepeden girip uzun süre listede kaldı parça …İsimlerini de kısaltmışlardı.Sadece Wailers …Arabesk bir isimdi bu ve”haykırışlar”anlamına geliyordu..
Tüm Jamaika onları dinliyordu ama kazandıkları parayı bölüştüklerinde hiçtiler…Üç kişi ayrıldı gruptan…Bu arada Bob’un annesi tekrar evlenmiş ve Amerika Birleşik Devletleri’ne Delaware’ye yerleşmişti.Oğluna yeterli para ve de yanına gelmesi için uçak bileti gönderdi.1966 yılında evlendiği Rita Anderson ‘la beraber yeni bir yaşam umuduyla Amerika’ya uçtu Bob…Fakat sadece 8 ay sürdü Amerika macerası…Mensubu olduğu Rastafarianizm dininin büyükleri kendisini Jamakia’ya , mücadeleye desteğe çağırdılar.Tam da Mesihleri Etyopya Kralı Haile Selasiye ‘nin ziyaret ettiği günlerde döndü Marley ailesi ülkelerine…Ve başkente yerleştiler.
Özellikle Marcus Garvey’in örgütlediği harekette yer aldılar.Tekrar eski dostlarını aradı Bob…Bunny ve Peter’i…Bu arada eşi Rita‘da müzik kariyerine başlamış,ilk plağı ”Pied Paper” listelere girmişti bile…3 arkadaş The Wailers’i bu kez Rastafarianizm çerçevesinde tekrar kurdular.Bu arada ünlü Amerikalı şarkıcı John Nash’e eşlik etmeleri ve ünlü prodüktör Lee Perry’le tanışmaları önlerini açmıştı.Perry Wailers birlikteliği bugün raggae klasikleri arasında sayılan “Soul Rebel”.”Duppy Conguerer”,”400 Years “ ve “Small Axe” yi yaratmıştır.. Artık trombonlar,trompetler ve tenor saksofon solalarıyla süslü rock steady de yapmaktadırlar.1967 in ilk günlerinde grubun üzerinde politik baskılar gelmeye başladı.Plakları yasaklandı.Bunny marijuana içtiği gerekçesiyle hapse atıldı ve 14 ay yattı...Öykü sürecek…
1970 de Aston Barret ve kardeşi Carlton’un katılımıyla daha da güçlenen Wailers hala dünyada tanınmıyordu. O yıl Johnny Nash’i aradı Bob Marley ve İsveç turnesine katılmak istediklerini söyledi.Avrupa ,Bob’a kapılarını bu turneyle açtı ve CBS ile kontrat imzaladılar.1972 baharında İngiltere listelerindeydi.”Reggae on Broadway”yapıtları…Bu plağın başarısıyla Jamaika müziğinin Avrupa’da sevilmesini sağlayacak İsland Records ve Chris Blackwell’in karşısındaydılar artık…Şirket ska,pop/ska,rock steady ve reggae türü plaklar çıkartıyordu ancak promosyon yapmıyordu.. Meksikalısı alsın diyordu Blackwell… Jethro Tull,Traffic,King Crimson,Cat Stevens gibi rock müzik sanatçıları varken kim uğraşırdı bunlarla..The Wailers farklı oldu..Çok güzel bir kapakla çıktı plak ve büyük reklamı yapıldı.Albüm”Catch A Fire”adını taşıyordu.
Reggae yanı sıra rock,soul,blues ve funk’tan esintiler taşımasıyla uluslar arası pazarda önemli bir yer buldu kendisine..Ve grup Amerika ve İngiltere’ye turne teklifi aldı.İngiltere turnesi sonrası “çok yorulduğunu” ifade ederek Bunny gruptan ayrıldı.1976 da “Blackheart Man “solo LP sini yaptı ve müziği bırakarak Jamaika’da küçük bir çiftliğe yerleşti.Yeri Öğretmenleri Joe Higgs tarafından dolduruldu.Bu arada ünlü,Sly & the Family Stone’la birlikte 18 konser verdiler..
1973 yılına gelindiğinde Burnin ile listelerdeydi.Albümdeki “ I shot the sheriff “Amerika ‘yı darmadağın etti.Ünlerini perçinlemeliydiler. “No Woman No Cry” adlı hit parçalarının da yer aldığı albümlerini hazırladılar.Bu sefer Peter Tosh’da solo kariyer gerekçesiyle grubu bıraktı.Tosh’un yaşamı da trajedilerle doludur.1973 de Spanish Town yolunda köprüde geçirdiği trafik kazasında kız arkadaşı ölmüş, kendisi ağır yaralanmıştır.Tosh, 1987 de Kingston’daki evine giren bir hırsız tarafından öldürülmüştür.Yine orada kalmıştı Bob..1975 de Bob Marley & the Wailers’i bu kez aralarında eşinin de yer aldığı 3 bayandan kurulu I-Threes destekli kurdu.Fikri Lee Perry’nin kız arkadaşı Pauine Morrison verdi.I-Threes’de yer alan Marcia Graffiths’e reggae’nin divası deniyordu.Judy Mowatt ise başta Supremes olmak üzere pek çok ünlü gruba vokal yapmıştı.Amerikalı gitarist Al Anderson’da katıldı kendilerine…Natty Dread albümü müzik marketlerdeyken grup Stevie Wonder’la ortak konserlere çıktı.1978 de dini motifler de taşıyan Rastaman Vibration’u çıkardılar.Albümdeki “War” şarkısının sözleri Etyopya kralı Haile Selasiye ‘nin bir konuşmasından alınmadır.
Aslında Bob’un tüm albümlerinde Rastafarianizm her zaman olmuştur. Politikada da önemli sembollerden biri haline gelmiştir sanatçı..Ülkesinde bağımsızlık sonrası oluşan iki karşıt görüşlü partiyi bir araya getirme çalışmalarını da ölümüne kadar sürdürmüştür. Bunlardan biri Aralık 1976 da National Heroes Park’ta verdiği ve her iki siyasi parti liderini sahnede tokalaştıran barış konseridir.
Fakat ne yazık ki,bu barış adamı bir gün sahnede vuruldu. Bu olay sonrası uzun süre Jamaika’ya dönmedi.Londra’da yaşamını sürdürmeye başladı.Exodus albümünü de bu sırada tamamladı.Albüm İngiltere listelerinde 56 hafta kaldı.Londra’daki Rainbow Tiyatrosu konserleri unutulmaz oldu. Bu dönemde Marley müziğinde yükselen punk’un etkileri görülecektir.1978 de Kaya albümüyle sevenlerine ulaşan Marley ,bu albümü”Marjuana gücüyle hazırlanmış aşk şarkıları” olarak nitelendiriyor.Bu öykünün bir de sonu var…
1978 önemli üç olay içerir Bob Marley için…Nisan’da yeminini bozup Jamaika’ya dönmüş ve One Love Peace Concert’ine katılmıştır.Çağrı dönemin Başbakanı Michael Manley’den gelmiştir.Daha sonra bu kez Birleşmiş Milletlere davet edilmiş,Amerika’nın NewYork kentinde Barış madalyası almıştır.Ve yıl sonunda yaşamında ilk kez Afrika’ya gitmiş,inandığı din Rastafarianizm’in doğduğu toprakları ,Etyopya’yı,Kenya’yı ziyaret etmiştir. Bu arada grup Avrupa ve Amerika’da birçok yerde live performans sergiledi. Babylon on Bus,canlı kayıtlarla hazırlanmış bir albümdü.
Grup Gabon,Avustralya,Japonya ve Yeni Zelanda’ya gitti bu konserler dizisinde…Yine politik bir albüm olan “Survival”1979 yazında çıktı.Bu kez 1980 başında Zimbabwe’nin Bağımsızlık Seremonisinde çalmak üzere yine Afrika’dadırlar.Grubun Mayıs 1980 de çıkardığı “Uprisin” albümündeki ”Could you be loved” yine uzun süre listelerin zirvesinden inmedi. Milan’ da 100000 kişinin izlediği konserleri bu döneme rastlamaktadır.
1980 başındaki Avrupa turnesi sonrası Marley ve grubu bu kez Amerika yolculuğuna çıktı.Madison Sguare Garden ‘da verdikleri iki muhteşem konseden sonra Bob,hastaneye kaldırıldı.3 yıl kadar önce Bob Marley,futbol oynarken tırnağı kopmuş,kopan yerde gitgide ilerleyen bir yara oluşmuştu.Daha sonra yapılan tahlillerde bunun kansere dönüşebileceği söylenmişti.Bu konu üzerinde durmayan sanatçı ancak Miami’de hastaneye yattığında gerçeği öğrenecekti.Kanser tüm vücudu sarmıştı.Bitip tükenmeyen radyoterapi ve kemoterapilerle 8 ay hastalıkla boğuştu Bob…Ancak 11 Mayıs 1980 de yaşamını yitirdi.Ölmeden önceki ay kendisine ülke kültürüne katkılarından dolayı Jamaika’nın en büyük ödülü Merit verilmişti, almaya ömrü yetmedi…
Ölümünden 10 gün sonra devlet töreniyle Jamaika’da doğduğu köyde topraga verildi Reggae’nin kralı…36 yaşındaydı.The Wailers ve çocukları sevilen parçalarını söylediler törende…Annesi “Coming in from the cold”u seslendirdi göz yaşları içinde …
Bob Marley’in erkek çocuklarından üçü müzik dünyasında önemli yerlerde… En büyük oğlu Ziggy Marley’in ilk solo albümü “Dragonfly” adını taşıyor.2 numara Stephen Marley,son olarak babasının sesiyle günümüz hiphop starlarını teknolojinin nimetleriyle birleştiren “Chant Down Babylon” a imza attı.Julian Marley grubu Uprising Band ile çıkardığı “A time and a place” ile listelerde.Bob Marley’in çocuklarından büyük kızı Cedella ise moda dünyasında ses getiren kreasyonlara imza atıyor.Cedella Marley, babasının ünlü yapıtı “Catch A Fire” adıyla sunduğu koleksiyonlarda modern kentli kadına hitap ediyor.Canlı renkler ve uçuk kaçık çizgiler hakim giysilere..
Ölümünün üzerinden 25 yıla yakın süre geçti.Ama o hala listelerde...”No woman no cry” hala kulaklarımızda..Sadece Rastafaran’ların değil,müziği seven, barışı seven,özgürlük için mücadeleyi seven herkesin gönlünde… | |
|